DUYGUSAL YEME BOZUKLUĞU VE DUYGUSAL AÇLIK
Duygusal Açlık, fiziksel açlıktan farklıdır. Midemizde değil, duygularımızda bir boşluk hissederiz. Doymak için değil, yatışmak için yeriz. Geçmişte giderilmemiş, doyurulmamış bazı duygusal ve psikolojik ihtiyaçlar, yeri doldurulması gereken bir boşluk oluşturur. İlerleyen dönemlerde bu boşluğu, en kolay yiyerek doldurabileceğimizi düşünürüz. Çünkü yemek kısa ve ani bir haz verir. Ama haz eşit değildir mutluluk!
Yemeği hızlıca tükettiğimizde kısa bir süre haz alırız. Ancak sorunlarımızda, duygularımızda ve içimizde hiç bir şey geçmez. Üstüne bir de çok yediğimiz için suçlu, pişman, iradesiz hissederiz. Daha iyi olmak için yediğimiz şeyler, daha kötü hissetmemize neden olur.
Duygusal olarak Aç isek; Duygusal olarak Yiyip doymak istememiz çok doğaldır.
Duygusal Yeme Bozukluğunun altında, geçmiş travmalar, olumsuz yaşantılar ve deneyimler olduğunu unutmamalı, kilo ve görünüm yerine odağımızı kendimizi tanımaya çevirmek, kendimizi sevmek ve olduğu gibi kabul etmekle yeni bir yolculuğa başlayabiliriz. Ve bunu fark ettiğimizde asla eskisi gibi olmayız.
Bir hevesle başlanan diyetler, yapılan ağır egzersizler, bir süre bir kaç kilo kaybettirmesine rağmen, kısa süre sonra motivasyonumuz ve irademiz zayıflar ve biz programımızı bozarak kendimize olan saygımızı kaybederiz. Ardından mahrum kalmış hissi yaşayarak kendimizi eskisinden daha çok yerken buluruz. Yasaklar ve gerçekçi olmayan zorlanmalar iştahımızı daha çok açar ve yiyeceklerin aklımızdan çıkmamasına neden olur. Gün boyu aç kalınca kendimizi yorgun, mutsuz ve gergin hissederiz. Hep o ödül anının gelmesini, bu diyetin bitmesini dileriz. Böyle hissetmemizin nedeni; Duygusal Yeme denilen bir davranış döngüsünün içinde olmamız olabilir. Yiyeceklerin ve yeme davranışının duygularımızda ve düşüncelerimizde farkında bile olmadığımız farklı anlamları olabilir. Farkındalıkla ve Sezgisel Yemeyi öğrendiğimizde; doğal bir porsiyon küçültme uygulamasına geçmiş oluruz. Hiç bir besini hayatımızdan çıkarmadan, ağır egzersizler yapmadan, istediğimiz her şeyi yiyerek hayatımıza devam etmemiz mümkün. Yeter ki duygulardan ve farklı anlamlardan arınmış bir yeme davranışı geliştirelim. Psikoterapi ile Zayıflama Programında, size bir diyet veya egzersiz programı verilmez. Hayatınızdan bir besin grubu çıkarılmaz. Var olan yeme alışkanlığınız üzerinden bazı düzenlemeler ve uygulamalar önerilir. Yeme davranışının psikolojisini öğrendiğinizde, yiyecekleri duygulardan arındırdığınızda, kendinizi özgür ve güçlü hissettiğinizde gerçek ve kalıcı bir beslenme tarzı geliştirebilir ve istediğiniz kiloya ulaşabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için lütfen bize yazın. Uzmanlarımız sorularınızı yanıtlayacaktır.
Kabile Psikoloji Enstitüsü uzmanları İzmir, İstanbul, Ankara gibi bir çok büyük şehirde yüz yüze ve online olarak duygusal yeme bozukluğu, duygusal açlık gibi sorunlar yaşayan danışanlara terapi desteği vermektedir.